Sivilcenin Oluşum Mekanizması

Akne veya diğer adı ile Akne Vulgaris mevsimsel oluşabilen veya yeni bir cilt endişesi değildir. Akne kadınlarda 14-16 yaşları arasında, erkeklerde ise 16-19 yaşları arasında sık görülebilir. Ergenlik dönemindeki kadınlara kıyasla erkeklerde daha fazla görülür, sebebi ise erkeklere özgü bir hormon olan ve sebum üretimini tetikleyen androjen hormonudur. Fakat akneyi sadece bu yaşlar arasında sınırlamamak gerekir, kadınlarda menopoz döneminde de ortaya çıkabilir veya annenin hormonları etkisinde kalan yeni doğanlarda da ortaya çıkabilir.

Akne veya daha hafif yapısı ile sivilce çok genel bir durumdur ve neredeyse herkeste aynı gelişim sürecinden geçer. Vücut biyokimyamız onun oluşmasını mümkün kıldığı için oluşmaktadır. Sivilce stresten, yediğimiz besinlerdeki çeşitli kimyasallardan, cilt bakım ürünlerindeki bazı kimyasallardan (SLES, Sülfatlar, Etil Alkol, Esans) ve hormonal dengesizliklerden dolayı ortaya çıkan hücresel iltihaplanma ile başlar.

Sivilcelerin gelişim sürecini yavaşlatmak ve oluşumlarının önüne geçmek için öncelikle dikkat edilmesi gereken konular stresten uzak durarak düzenli beslenme ve hijyendir.

Hijyen denince aklımıza sadece cilt temizliği gelmemeli, el temizliği, cep telefonunun temizliği, yastık kılıfının düzenli değişimi, yüzümüze temas eden her objenin temizliği ve hijyeni sivilceler ile birebir bağlantılıdır. 

Düzenli beslenme ise çikolata, dondurma, şeker, her türlü tatlı, kurabiye, bisküvi, beyaz un, makarna, pizza, hamburger, patates, yağlı yiyecekler, kuruyemiş, salam, sosis, baharatlı yiyecekler (kısaca şeker, yağ ve nişasta içeren tüm gıdaların) in olmadığı bir beslenme düzeni oluşturulmalıdır. Yukarıda sayılan tüm gıdaların sivilce yaptıkları ile ilgili çok yayın ve araştırma mevcuttur. Bu bilimsel olarak kanıtlanmış olan bir konudur. Bir de bol su içip spor yapmak, günlük yaşamımıza düzenli sporu dahil etmek de bizleri stresten uzaklaştıracağı için sivilce endişelerine çözüm sunabilen bir faktördür.

 

Adım adım aknenin oluşum süreci:

      1. Gözenekler ölü deri hücreler ile tıkanır. Normalde cildimiz düzenli olarak  ölü hücreleri dışarı atarak kendini yeniler. Ama bazı durumlarda, hormonal da olabilir (ergenlik dönemi vb dolayı durumlardan). Cildimiz sebum üretimini arttırabilir yağlanma artar, ölü hücreler gözeneklerde birikmeye başlar ve gözeneklerde birikme yapar. Sebum üretim merkezleri daha fazla yağ ürettikçe daha fazla cilt hücresi yassı hale gelerek gözenekleri tıkar. Cildimizin yüzeyi ölü tabakanın atılmamasından dolayı pütürlü ve mat görünüm kazanır, gözenekler tıkanır ve siyah nokta oluşumuna neden olur. Düzenli eksfolyasyon ile bu birikme engellenmiş olur. AHA veya BHA eksfolyanlar ölü hücrelerin atılmasını düzenledikleri için bu soruna daha başındayken müdahale edilmiş olur.

      2. Atılmayan ve cildimizin yüzeyinde biriken ölü hücreler cilt yağı (sebum) ile karışmaya başlar. Bu şekilde yapışkan bir maddeye dönüşürler. Bu madde gözeneğin içini tamamen kapatır. Cilt yüzeyinin altında Mikrokomedon dediğimiz ince yumrular oluştururlar.

      3. Tıkanan gözeneğin içinde yeterli besin ve bakteri gelişimi için yeterli olan tüm şartlar oluştuğu için hiç zaman kaybetmeden Propionibakterium ( P. Akne) dediğimiz bakteri gelişmeye başlar ve çok hızlı çoğalır. Cilt yağı ile beslenir ve atık olarak da yağ asitlerini üretir. Üstelik bakteri kendi atıklarını da gözeneğe bırakır. Bu atıklar cildimizin hücre duvarını tahriş eder ve cilt bariyerimize zarar verir. sivilce oluşan ciltlerin hassas olmasının nedeni budur.

    4. Akne bakterisi yerleştiği ortamdaki dokunun ölümüne sebep olur, iltihaplanma başlar. Gözenekte irin ve iltihap oluşur. Kan ve lenf çevredeki bölgenin şişmesine neden olur. Siyah noktalar gelecekte bu bakterinin yerleşmesi için yeni barınaklardır. Tam biz yüzümüzü sivilcelerden temizledik diye düşünürken yenileri ortaya çıkmaya başlar.

       5. Akyuvarlar bakterilerin oluşturduğu enfeksiyonlara karşı savaşırken ölürler, sivilcelerin içinde gördüğümüz beyaz sıvıdır bu ve ölen akyuvar hücreleridir. Ayrıca P. akne bakterisi lipaz ve protaz gibi enzimleri açığa salarak doku sedelenmesine neden olur. İltihaplanma giderek kötüleşebilir. İltihaplanan gözenek şişer, genişler, kırmızıya döner ve içi iltihapla dolar.

     6. Siyah nokta ve beyaz noktalar sivilce oluşmak için ideal ortamlardır. Eğer gözeneğin yüzeyi çok dar ise hava cilt yağı salgısına ve bakterilere ulaşamaz bu durumda beyaz nokta oluşur. Gözenek geniş olduğunda cilt yağı salgısı melanin hücrelerine yapışıp onları kapatırsa siyah başlı kabarcıklar oluşur. Eğer blokaj cilt yüzeyinin altında gerçekleşirse dışarıdan kırmızı nokta şeklinde görülür. Bu aknenin büyümeye başladığının işaretidir. Bu nokta dokunmaya karşı hassastır ve görünürde beyaz nokta kalmamıştır.

    7. Eğer bağışıklık sistemimiz akneye zayıf karşılık verirse iltihaplanma beyaz nokta altında oluşan akneye veya kiste dönüşebilir.

    8. Siyah ve beyaz noktaların daha en başından iltihaplanarak sivilceye dönüşmesini engellemek için cilt bakım rutinine günlük ve düzenli olarak kullanılmak üzere AHA ve BHA eksfolyanlar dahil edilmelidir.

Sivilce, siyah nokta, beyaz nokta, geniş gözenek ve cilt yağlanması endişelerinin çözümü için AHA ve BHA içeren ürünler ile düzenli ve günlük bakım yapılması önemlidir. Cilt temizliğinde nazik temizleyiciler (SLES, SLS, ALS, Sülfatlar, sabun ve etil alkol içermeyen ürünler) tercih edilmelidir. 

Temizleme adımından sonra iyi formüle edilmiş, antioksidan açısından zengin  ve BHA içerikli bir tonik kullanılmalıdır. Toniğin içerisinde etil alkol, esans, esansiyel yağlar, gül, nane ve hamamelis gibi iritasyona neden olan içerikler bulunmamalıdır.

Tonikten sonra günlük olarak AHA, BHA veya her ikisinin bir arada bulunduğu AHA/BHA eksfolyan kullanılmalıdır. Gündüzleri cilt geniş spektrumlu güneş koruyucu ile korunmalıdır. Güneş koruyucunun su bazlı olmasına dikkat edilmelidir. Gece bakımında ise anti oksidan açısından zengin, cildin yüzeyinden su kaybını önleyen daha yoğun yapılı ve Sodyum Hyaluronat gibi nemlendirme özellikleri yüksek olan aktifler içeren gece nemlendiricileri tercih edilmelidir.

Haftalık olarak cilt mikro tanecikler içeren peelingler ile mekanik olarak eksfolye edilmelidir. Mekanik eksfolyasyon ölü hücrelerin ciltten uzaklaştırılmasını sağlayacaktır. Mekanik eksfolyasyondan sonra ise yine AHA veya BHA içerikli nem veya kil maskeleri uygulanmalıdır.